VI.Mehmet Vahdettin

   
   




VI.MEHMET VAHDETTİN HAYATI

                       
Osmanlı padişahlarının 36.’sı ve sonuncusudur. Abdülmecit’in en küçük oğludur. Amcasının oğlu Veliaht Yusuf İzzettin Efendi’ nin intiharı üzerine, 1916’da veliaht oldu, ağabeyisi V. Mehmet Reşat‘ın ölümü üzerine 1918’de tahta geçti.
VI. Mehmet, İttihat ve Terakki partisinin azılı bir düşmanıydı. Veliahtliği boyunca, iktidar partisinden daima kötülük bekliyerek yaşamıştı. İttihatçılar, bir yandan büyük yenilgiden, öte yandan hükümdarın muhalefetinden dolayı iktidarda kalamıyacaklarını anladılar. Talat Paşa istifa etti. Yerine herkesin saygısını kazanmış olan Müşir Ahmet İzzet Paşa sadrazam oldu İttihatçıların ileri gelenleri iktidardan çekilmekle kalmadılar, memleketten de ayrıldılar. Bundan sonra VI. Mehmet, İttihatçılar’ı temizlemeye girişti, İttihatçı düşmanlığı yüzünden İngiliz siyasetine yanaştı. Eniştesi Damat Ferit Paşa’yı, hiç sevmediği halde, İngilizler’in baskısıyla, 4 kere iktidara getirdi, onun akıl almaz gaflet ve hıyanetlerine katıldı, çok kere ona uymak zorunda kaldı. İngiltere’nin 1919’da elinde tuttuğu dünya egemenliği ile adeta büyülenmişti. Dolmabahçe önüne demir atmış olan İngiliz donanmasının da tehdidi altındaydı. Anadolu’da başlayan milli mücadeleden hiçbir şey ummuyor, üstelik, Mustafa Kemal’in tutumunu zararlı görüyordu. Bu yüzden Müttefikler’in gittikçe ağırlaşan şartlarını kabul etmek zorunda kaldı. Sevres Antlaşması, İstanbul’da toplanan şûrada, bir tek muhalif reyle kabul edilince, Ferit Paşa da antlaşmayı imzaladı. Yalnız, bu antlaşma VI. Mehmet tarafından tasdik edilmemiş olarak kaldı. Öteki devletlerin başkanları da bu yüzden tasdik etmeyince, antlaşma askıda kaldı (yalnız Yunanistan tarafından tasdik edilmiştir)
Anadolu’daki Milli Mücadele başarıyla sona ermiş, Kurtuluş Savaşı ile Türk milleti, ölmez varlığını bütün dünyaya bir kere daha ispat etmişti. Kötü idaresiyle yurdu yok olmak tehlikesine sürüklemiş olan Osmanlı hükümeti artık Türk milletini temsil edemez duruma düşmüştü. Vahdettin de, padişahlık sıfatı kaldırıldıktan sonra büsbütün korktu. Bir gece, ansızın, Dolmabahçe rıhtımından, İngilizler’in «Malaya» zırhlısına binerek, İstanbul’ dan kaçtı. Türkiye dışına çıktıktan sonra, T.B.M.M.’nin saltanatın kaldırılması hakkındaki kararını tanımadığını bildiren bir beyanname yayınladıysa da bunun hiçbir etkisi olmadı. Bütün dünya artık Türk milletinin temsilcisi olarak ancak T.B.M.M.’ni ve Atatürk’ü tanıyordu.Vahdettin, 1926’da İtalya’nın San Remo kıyı şehrinde 56 yaşında öldü. Mehmet Ertuğrul (1912-1944) adındaki oğlu ile Ulviye ve Sabiha adındaki 2 kızından başka çocuğu yoktur.


1.şiir


Hayli demdir ben cüdâyım lâne-i vîrâneden
Düşümüşüm vahşet iline cümle-i cânâneden
Aks-i sadâ bile gelmez nâle-i figâneden
Kalmadı ümmîd ü kudret cism-i nâ-tuvâneden

Âh yeter Allah'ım yeter ! Şuna insan dayanmaz
Bunca mihen firkate hem ten ü cân dayanmaz

MEHMET VAHDETTİN







2.şiir

Felâket bâğını gezdim serseri
Feryâd u zârımı duyan kalmamış
Aradım o şâhin yiğit erleri
Yattıkları yerde nişân kalmamış


  MEHMET VAHDETTİN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder